Köpeklerde normal vücut sıcaklığı 38.3-38.5 derece arasında, nabız dakikada 70-100 ve solunum sayısı da 15-30’dur. Bunlarda görülen değişiklikler, hayvanın sağlığının normal olmadığının ilk belirtileridir.
Köpeğinizde bu değişiklikleri fark ettiğinizde, mümkünse herhangi biri değil, onu veterinere siz götürün. Çünkü veterinere gerekli bilgileri sadece siz verebilirsiniz. Köpek, bir yabancı ile doktora gönderilmemelidir. Aslında hasta bir köpeği hiçbir zaman bir yabancının ellerine teslim etmemek gerekir.
Çünkü hasta köpek, tıpkı insan gibi, kendisine yakın hissettiği sahibini, özellikle de böyle günlerde arar. Geçirdiği tüm zamanlarda onun her şeyi olduğunuzdan, iyileştirmeyi de sizden bekler.
Veteriner onun gözünde sadece sizin bir uzantınızdır. Sadece sizin varlığınızla köpek, veterinerden daha az korkacak ve rahat bir muayene imkanı doğacaktır. Tedavi esnasında da bunu izleyecek kadar güçlü değilseniz, yine de bekleme salonunda bulunmanız gerekebilir. Bu şekilde veteriner gerektiğinde size danışabilir.
Sevgi sadece okşamak, yemek vermek, övmek değildir. Zor anlarında da onun yanında olarak sevginizi kanıtlamalısınız. Gerçek sevgi de budur zaten. Köpek, ömrü boyunca hep sizin için var olacaktır. Sadakatine karşılık sizden fazla bir şey beklemez ama onun bu en kötü saatlerinde yanında olmanızı istemesi de en doğal hakkıdır.
Köpeğinin hastalığı hakkında kesin bir bilgisi olmayan ve nasıl yardımcı olacağını bilmeyen, hayvanı üzerinde doktorculuk oynamamalı, başkalarının tavsiye ettiği ilaçları kullanmamalı ve köpeğini veterinere götürmelidir.
Köpeğiniz tedavi sırasında korkup huzursuzlanabilir. Isırma ihtimalini düşünerek çene bağı kullanmanız gerekir. Veterinere götürürken bir eşarpla çenesini bağlayın, aynı şekilde üstten ve alttan düğüm atın. Üçüncü düğümü de ensesinden bağlayın.
Ufak tefek yaralanmalar, tıpkı insanlardaki yaralanmalarda kullanılan ilaçlarla iyileştirilebilir. Derin kesik ve büyük yaralar içinse köpek mutlaka veterinere götürülmelidir. Çoğu zaman dikiş ve yaranın çabuk iyileşmesi için detaylı bir dezenfeksiyon gerekli olabilir.
Köpeklerde herhangi bir ısırılma yada bir yerlerini kesme nedeniyle yaraların yanı sıra kanamalar da meydana gelebilir. Bu durumda ilk tedbir olarak ağzı çene bağıyla bağlanır. Çünkü köpek, acıdan dolayı saldırganlaşabilir. Yarayı oksijenle temizleyip yara tozu ekleyebilirsiniz.
Kanama bacakta ise yine yara temizlenir ve yaranın üstündeki ve altındaki atardamarlardan bağlanır. Kanama kesilmiyorsa bu önlemler alındıktan sonra köpek veterinere götürülür. Herhangi bir nedenden meydana gelen hafif yanıklarda acıyı azaltmak için yanık üzerinden soğuk su geçirilir. Daha sonra pomat sürülerek dezenfekte edilir. Her gün pansuman yapılarak durumu kontrol edilmelidir.
Ağır yanıklarda ise ıslatılmış bir bezle örtülen hayvanı veterinere götürmek gerekir. Bu tür yanıklarda kesinlikle yağlı pomatlar kullanılmamalıdır.
Kimyasal ilaçların (asit, sudkostik vs.) neden olduğu yanıklarda ise veterinerle görüşüp ona göre önlem almak ve veterinere götürmek gerekir.
Köpeğe ilaç vermek her zaman kolay bir iş değildir. Üstelik ilacı reddettikleri gibi, verilen hapı ağızlarında saklamakta da ustadırlar. İlacı başarılı bir şekilde verebilmek ve rahat olabilmek için, köpek oturuş pozisyonundayken, tasmasını ensesinden kavramak gerekir.
Eğer vereceğiniz ilaç hap şeklindeyse, bir parça et içinde verebilirsiniz. Bu şekilde başaramazsanız, o zaman ağzını açıp hapı dilin arka kısmına yerleştirin. Hapı tükürmeye çalışacaktır. Birkaç dakika çenesini kapalı tutun. Bu arada boğazını hafifçe sıvazlarsanız köpeğiniz ilacı yutacaktır.
Sıvı haldeki ilacı verirken de köpeğin başını yukarı doğru kaldırın. Dudaklarının kenarındaki deriyi kaldırıp ilacı azı dişleri istikametine doğru dökün. Bu arada sol elinizle hafif bir basınç uygulayarak çenesini tutun ve sağ elinizin avucuyla köpeğin burun bölgesini kapatın. Böylece köpek iyice yutkunur ve ilacı yutar.
Sakin huylu köpeklerde, ağız kenarındaki deri parçasını kaldırmak, ilacı akıttıktan sonra çenesini kapatmak yeterlidir. Çünkü böyle durumlarda köpek kolayca kusabilir. Daha da kötüsü, ilaç zerrecikleri kolayca nefes borusuna kaçar ve hayvan boğulabilir.
Birkaç deneyden ve köpeğinizin özelliklerini göz önünde bulundurduktan sonra bu sizin için rutin işlerden biri haline gelecektir. Köpeğiniz iştahsızsa, vitamin ve minerallere ihtiyacı vardır. Bunlar yemeklerine karıştırılabilir. Uzun süreli kullanılabilen Pepsinle de arzusu artırılabilir.