Kuduz, ne yazık ki hala sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu hastalığı meydana getiren virüs, hastalıklı bir köpeğin ısırmasıyla kana geçmek suretiyle bulaşır.

Virüsün sağlam hayvana bulaşmasıyla ilk hastalık belirtilerinin görülmesi arasında 3-6 haftalık bir zaman geçebilir. Kuluçka devresi denilen bu süreden sonra tedavisine de imkan yoktur.

Kuduz Belirtileri Nelerdir?

Hastalığın ilk belirtisi hafif ateş, halsizlik, tembellik ve solunum güçlüğüdür. Vücudun bazı kısımlarında kasılmalar da görülür. Birkaç gün sonra yutkunma zorluğu, devamlı uykusuzluk, yutak felci meydana gelir. Yutkunamayan hasta hayvanın ağzından salyalar akar. Susayan, fakat yutkunamadığı için su içemeyen hasta hayvanda suya karşı bir heyecan ve korku görülür.

Işık ve rüzgar karşısında da aynı heyecan ve korkuyu duyar, bu nedenle de loş ve kuytu yerlere siner. Daha sonra da şiddetli sinir gerilimleriyle saldırmaya, kendisini, etrafındakileri ve çeşitli eşyaları, taş, odun gibi nesneleri ısırmaya başlar. Sesi kısık, havlamaları uluma şeklinde olur. Bunu takip eden süreçte de büyük bir solunum güçlüğü ve sinirsel gerilimler içinde kıvrana kıvrana ölür.

Kuduz Nasıl Önlenir?

Kuduzun yağın olduğu bölgelerden köpekleri uzak tutmak, bilmediğimiz yerlerde onları tasmayla dolaştırmak zorundayız. Kuduz aşısı, hem en iyi koruyucu, hem de yaygınlaşmasını engellemekte en uygun yoldur. Yavrulara 12 haftalıkken Morva (Gençlik) hastalığının, Hepatit (sarılık) ve Leptospirozisin ikinci aşısıyla kuduz aşısı da yaptırılmalıdır. Köpek her yıl aşılandığı müddetçe kuduza karşı korunmuş olur. Böylelikle hem köpeğimizi ve kendimizi, hem de yakınlarımızı bu tehlikeli hastalıktan korumuş oluruz.