Karada ve suda yaşayabilen kurbağalar tatlı sularda, derelerde, göl kıyılarında, bataklıklarda yaşarlar. Denizlerde yaşayamayan kurbağaların vücutları yumruk büyüklüğü kadardır. İnce, tüysüz ve ıslak bir derisi olan kurbağaların sırt kısımlarında kırmızımtırak bir renk ve yeşil benekleri bulunur.
Arka bacakları ön bacaklarına göre daha uzun olan kurbağaların arka bacaklarına ön bacaklarına göre daha güçlüdür. Kurbağalar bu bacakları sayesinde zıplayabilirler. Zıplama özellikleri yakınlarından geçen sinek ve kelebek gibi küçük böcekleri avlayarak beslenmelerini sağlar.
Yavru kurbağalar vücutlarındaki solungaçları ile yetişkin kurbağalar ise akciğerleri ile solunum yaparlar. Aynı zamanda kurbağaların derilerinden hava alarak da yaşadıkları görülmektedir. Üst derileri ince olan kurbağalar, deriden geçmeyi başaran oksijeni alarak kirli kanın temizlenebilmesini de sağlarlar.
Arka bacaklarının kısalıkları kurbağaların sıçrayarak yürümelerine yol açar. Kurbağaların kulak bölgelerinin yanında ise ufak zar keseleri bulunur. Bu zarlar genellikle hava ile doldurulur. Sıkıp ve gevşetme hareketleri kurbağaların çıkardıkları o meşhur sese yol açar. Güçlü ses çıkartan kurbağalar ise erkek kurbağalardır.
Ciğerleri ve derisi ile solunum ihtiyacını karşılayabilen kurbağaların ince derileri güneşte uzun süre kalırsa suyu buharlaşıp havaya uçar. Bu durum kurbağanın solunum yapamamasına sebep olur. Kurbağalar bu yüzden sürekli olarak ıslak, nemli ve gölge olan yerleri ararlar. Kurbağaların dilleri de ağızlarının tabanına ön kısımlardan bağlıdır. Dilleri bu özelliklerinden dolayı uzun bir biçimde dışarıya çıkabilmektedir.