Avrupa ülkelerinde köpek beslemek isteyen köpekseverler, bu isteklerini bulundukları yerdeki köpek kulüplerinden karşılamaktadır. Bu kulüpler, soyağaçları belli, türünün niteliklerine uygun, veteriner kontrolünden geçmiş ve aşıları yapılmış sağlıklı köpekleri isteyenlere temin etmektedir.
Ülkemizde köpekseverler çevrelerinde eşin dostun köpeklerinin doğumlarını bekleyerek yavrulardan birini seçmek durumunda kalmaktaydı.
Bunun yanı sıra birkaç yıl öncesine kadar, büyük kentlerde nüfus cüzdanlı, soyağacı belli, aşıları yapılmış bir ithalat piyasası vardı. Biraz pahalı olmakla birlikte, köpekseverler sağlıklı köpekleri satın alabiliyordu. Yavru köpek sahiplenirken nelere dikkat edilmesi gerektiğini daha önce size anlatmıştık.
Günümüzde bu piyasa işlerliğini kaybetti ve ikinci bir piyasa oluştu. Bu ikinci piyasayı Doğu blokundan gelen çeşitli köpekler oluşturdu. Genelde Polonya, Romanya, Rusya gibi ülkelerden gelen turistlerin ticari amaçla ve kaçak olarak getirdiği bu yavru köpekler cins köpeklere benziyolarlar. Ana-babaları belli değil, nüfus cüzdanları yok, aşıları yapılmamış. Kimlik kartları genelde Türkiye’de çıkarılmakta.
Yavrular 15 günlükken analarının koynundan alınıp zor yolculuk koşullarında, bavul-çuval içinde gelirken hırpalanmaktalar.
Hayvan satan mağazaları da iki gruba ayırabiliriz. Bunların bir bölümü bu işi ciddi tutmakta, hayvanları sağlık kontrolünden geçirerek aşılarını tamamlayıp satışa sunmaktadır.
Bu mağazaların bir bölümünde ise yavrular aç-susuz ve soğukta bir kafese topluca konulup açıkta sergilenmektedir. Anne sütünü bile yeterince emmemiş bu gelişmemiş zavallı yavrular daha büyümeden ölmekteler.
Bu yüzden alacağınız köpeğin 2 ay anne sütü emmiş olmasına özellikle dikkat edin. Petshoplar yerine barınaklardan ya da bu işi canlı gönülden ciddi yapan mağazalardan köpek edinmeniz daha iyi olacaktır.